- Biliyorum tabii. Göğsünde bir delikle ceset torbasına giren O'ydu.
إنه من وضعفيكيس جثث برصاصة بداخل صدره
Ve, oh, evet, çöp de dışarıdaki örtülü çöp tenekesine gidiyor.
وضع القاذوات فيكيس المزبلة
Kutu kapılıp paketlendi.
لقد تم وضع الرذاذ فيالكيس
O zaman her şeye açık durumdayız. Li iki ayrı dünya yaşıyordu.
..ذهب إلى الخزنة، وأخذ الكثير من النقود لم أعرف السبب.. ووضعهافيكيسٍ وغادر
Cesetten mermiyi çıkartıp... ...bir an önce balistiğe göndermemiz gerekiyor.
.يجب علينا إخراج الرصاصة من الضحية ووضعهافيالكيس البلاستيكي بأسرع مايمكن
Romalılar zamanında, herhangi bir kimse bir memura rüşvet vermeye çalıştığında, ... ... burnunu kesip, adamı vahşi bir hayvanla birlikte, ... bir torbaya koyup, torbayı nehire atarlarmış.
فى العصر الرومانى , عندما كان احدهم يحاول رشوة مسؤول حكومى كانوا يعاقبونه بقطع انفه ووضعهفىكيس مع حيوان برى و إلقاء الكيس فى النهر
Romalılar zamanında, herhangi bir kimse bir memura rüşvet vermeye çalıştığında... ...burnunu kesip adamı vahşi bir hayvanla birlikte... ...bir torbaya koyup torbayı nehre atarlarmış.
فى العصر الرومانى , عندما كان احدهم يحاول رشوة مسؤول حكومى كانوا يعاقبونه بقطع انفه ووضعهفىكيس مع حيوان برى و إلقاء الكيس فى النهر
32 tane alışveriş çantasını... ...tek bir arabaya sığdıramamıştım daha önce.
من وضع 32 كيسفي سيارة واحدة من قبل
- Emin misin? Bilirsin işte, ya son anda davetsiz misafir gelirse? Kim mesela?
علينا الوصول إلى هناك قبل أن نضطر إلى اعتقال أمي ووضع أبي فيكيس جثة